31 Mart 2009 Salı

30 Mart 2009 Pazartesi

fikri ameliye

zihnim bir süredir bir çizgi üzerinde yol izlemek suretiyle çalışmıyor, hep birşeyler düşünüyorken yolu çatallandıracak başka şeyler de düşünüyorum, bazen o kadar ayrılıyor ki yol ana çizgiden, başka bir yol oluyor ve yine bir yere varmıyor. hep yollar var.biriyle konuşacağım zaman çok fazla düşündüğüm şeyi savunmak zahmetine girişmiyorum çünkü ekseriyetle bir kaç adım sonra zihnim başka yollara dalıyor, dalacak biliyorum, zihnim başka yollardayken dilimi bir istikamet üzerinde sabitlemek gayrıtabii ve zor geliyor. hem biliyorum ki o savunduğu şeye benim savunduğum şeye inandığımdan daha çok inanıyor muhtemelen. savunduğum birşeyler var mı? savunmak az bildiğim birşey aslında. ben hep keşifteyim ve bir yeti olarak savunma becerisine sahip değilim sanırım. savunma sanatları öğrenmeliyim belki. bunu biraz düşüneyim.. ama şunu söyleyeyim bu kaşif halimi o kadar da çok sevmiyorum hani böyle keşif göze hoş gelen bir kelimedir ya bir yere konamamanın nesi hoş ki diyorum daha çok.. sevmiyorum dedim ya, son zamanlarda düşüncelerime bu kadar itibar edemez hale geldiğim için itibarım büyük ölçüde hislerime. bana iyi hissettiriyor mu? içim rahat mı? barışık mıyım? huzursuz muyum? seviyor muyum? özgür müyüm? samimi miyim? yokladıklarım tek bunlar. herşey uçuşuyorken uçuşmayan bunlar kaldı ilginç değil mi? halbuki eskiden hislerdense fikirler daha itibar edilir gelirdi.

edit: birazı tembellik birazı da tembellik imiş bu az düşünme eğiliminin.
geri kalanının neyle ilgili olduğunu düşünüyorum şimdilerde.
14/04/09

26 Mart 2009 Perşembe

yalıtım.

21 Mart 2009 Cumartesi

bugünlerde

su biraz canlandı, akışı seviyorum.

yollara düşmeyi sonra eve dönmeyi.

geçenlerde f. ile konuşuyorken i have seen it all diyordum ya hem herşeyi görmüş gibi hem de daha görecek pek çok şeylerim varmış gibi geliyor.

durduğum yeri seviyorum.

17 Mart 2009 Salı

sözelleştirmenin gücü adına

11 Mart 2009 Çarşamba

tekerrür

nasıl oluyor da oluyor
hep bir şeyler tekrar ediyor
sanki soruyor bize
okuduğumuzu anladık mı?

anahtar kelimeler: sekülerizm, arkadaşlık, sükûnet-siz, iz

9 Mart 2009 Pazartesi

hıym

ilk önce seveceksin/sevdikçe bileceksin/ne istediğini bilirsen şayet/bir iştah, bir iştah bir afiyet

3 Mart 2009 Salı

II. lape aydınlanması







etrafta oedipus çatışmaları görür oldum hep. o edip, bu edip, şu edip.
ne çok edip varmış be!