29 Ocak 2010 Cuma

sevgili günlük,

bugün, bir çizmeye hapsoldum, bozuk bir fermuarı açmaya çalışırken ojelerim çıkacak diye korktum. fonda cemil ipekçi, derya baykal ve dondurulmuş embriyolardan, dondurulmuş pizzadan bahseder gibi bahseden bir doktor amca vardı, tv'yi açık bırakıp gitmiş annem. yaklaşık bir saatlik bir mücadeleden sonra sabunlu fermuar pense marifetiyle açıldı ve ayağım nihayet serbest kaldı. giderayak kendime hürayak ismini verdim oracıkta. madem gidecektin, neden çizme çıkarıyorsun?
şey ben evde çizmeyle dolaşırım da :P yok evde çizmeyle dolaşmıyorum, sabah çizmemi çıkarıp öğlen çizmemi giymek için eve uğramıştım ya da onun gibi bişeyler.

akşam inglourious basterds'ı seyrettim, çok beğendim, sanırım tekrar seyredeceğim. fekat ben şiddet sahnesi seyrederken öyle geriliyor öyle geriliyorum ki anlatamam, sanki çizilen benim alnımmış gibi geriliyorum.

bir de bu gece dolunay var galiba.

1 yorum:

kibrit kutusu dedi ki...

bugun bir kisveye hapsoldum. yasli bir kadin gelip bastonuyla kafam vurdu, ben de kisvemden cikip once tirtil sonra kelebek, sonra toz oldum. pesimde sinek 6lisi vardi, bu yuzden toz olmakla iyi birsey yaptigimi dusundum.