18 Ekim 2009 Pazar

yeni kıyı

garip ve uzun bir yolculuk yaptım.
çok anlatasım var ama çok yorgunum. kaybolmasını ise hiç istemiyorum tam bir görsel şölendi.
kaybolmasını çok istedim, tepeden bıraktım, şelale boyunca sürüklendi ve paramparça oldu.
parçalandığını görünce "oh be dedim", sırtımı bir ağaca yasladım, gözümde yaşlar boğazımda düğümler birikti. parçalanmasın diye az numara çekmedim. sonra ne oldu da bıraktı kertenkele kuyruğunu. bırakmak emniyetli bir iştir. üstümde krem rengi trençkot, mavi rengi kot, içimde de beyaz rengi gömlek vardı. bunlar neden önemli? neden anlamlı? kayıtlara geçilsin diye. çünkü bir numaramda kılık değiştirmiş, sandalın içine saklanmışım, sonra çıkardık içinden rızasıyla, rızamla.
tevhid-i şahsiyet bile yaptık sonra. hep beraber çıktık dağlara. yoldan dönünce özlem aradı kertenkeleydi, sandaldı anlatayım dedim
"ay aslı keşke psikolog olmasaydın" dedi.
seviyorum ben bu özlemi.
ulaş demişti ki, başlanan hiç bir ilişki bitmez , senledir, evrilir, çevrilir ama senledir hep.
amenna. ama mesela bir kere çıkıldıysa rahimden, dönülemez bir daha.

resme gelse bu anlatış, sonra yeniden anlatış, sonra bir yeni daha.
rarara rerereconstruction construction çok yaşa!
ne ilginçti değil mi her defasında?
david grand/ a step in the river.

Hiç yorum yok: