14 Ağustos 2009 Cuma

ân

pazartesi sabah erkenden uyanıp çıktığım balkonda bulutları izlerken anlatmak dedim yine, kelimenin dibine bir film ismi de ekledim, yıllar sonra karşılaşan iki çocukluk arkadaşının hikayesini anlatmayan şu filmden bahsediyorum.
merak ediyorum acaba siz de anlatıyor musunuz? ve anlatmak sizin hikayelerinizi, hayatlarınızı nasıl etkiliyor? ben o kadar çok anlatıyorum ki, o kadar çok. anlatmak meselesi benim için çok büyük bir mesele halini alıyor. bir hikayeyi pek çok farklı şekilde anlatabiliyorum, her defasında da her anlattığıma inanıyorum. bana saf anlamına gelen "pur" diyorlar, doğru valla, inanırım buna da.
ne olmuş inanıyorsam her anlattığıma?
pek çok penceresi var bu evin, içersini de seviyorum dışarsını da.

Hiç yorum yok: